TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği
Maddesine göre olağanüstü hal ilan edildikten sonra Cumhurbaşkanı tarafından olağanüstü halin ilanına yol açan sebepleri ortadan kaldırabilmek için çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde konu sınırlamasının bulunmadığı, sadece Anayasa m.15/2’de öngörülen sınırların dikkate alınmasını gerektiğinde tartışma bulunmamaktadır. “Duruşma Tutanağı” başlığı altında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.219 ila 222’de düzenlenen, kovuşturma aşamasının duruşmada yapılan işlemler ve söylenenler açısından en önemli vesikası duruşma tutanağıdır. Duruşmada yapılan işlemlerin mahkeme başkanı veya hakimi tarafından yeminli zabıt katibi tarafından bir teknik aygıta yazılmak suretiyle hazırlanan ve resmi belge niteliği taşıyan, mahkeme başkanı veya hakimi ile hazırlayan zabıt katibi tarafından imzalanan, duruşmanın nasıl yapıldığını gösteren belgeye duruşma tutanağı denir. Bu yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası ve esas hakkındaki mütalaa verildikten sonra, yeniden esas hakkında mütalaa verilip verilemeyeceğine ilişkbahsegel giriş. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre tutuklama kararının yüze karşı okunması, yani tefhim suretiyle kararın öğrenilmesi, gıyapta ve tebliğ suretiyle tutuklama kararının verilip verilemeyeceği ele alınacaktır. 15 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Kanunun 15. Maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a toplam sekiz fıkradan ibaret Geçici 10. Hükümlünün koşullu salıverilme tarihinden daha önce ceza infaz kurumu dışına çıkabilmesine imkan sağlayan denetimli serbestlik müessesesinin temel şartları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (İnfaz Kanunu) m.105/A’da düzenlenmiştir. Ayrıca; İnfaz Kanunu Geçici m.6 ve Geçici m.10 hükümlerinde de, denetimli serbestlik süreleri ile ilgili geçici düzenlemelere yer verilmiştir.
- Dersin amacı; vakıflara ilişkin yasal düzenlemeler, 5737 sayılı Kanun ve 6760 sayılı Kanunla Yönetmelikler konusunda bilgi sahibi olunması; vakıf hukuku alanındaki temel ilke, kavram ve kurumlar hakkında bilgi sahibi olunması sağlanarak farkındalık yaratılmasıdır.
- Keza, genel güvenlik, trafik ve karayolları, imar, kat mülkiyeti ve doğanın korunması ile ilgili düzenlemeler de denetimde esas alınan diğer kriterlerdir.
- (2) Üst Kurul, medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki yayınlarını Yüksek Seçim Kurulunun kararları doğrultusunda izler, denetler ve değerlendirir.
- Dersin amacı İdari Yargılama Usulü’nün temel ilkelerini ve alanın kapsamını belirlemek ve öğrencilere öğretmektir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.148’de düzenlenen bu suç , farklı suç tiplerini ihtiva etmesi yönüyle bileşik suçtur. Bu nedenle, mağdurun cebir veya tehdit yoluyla malı teslime ya da karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde suç oluşacak (m.148/1) ve fail gerçekleştirdiği cebirden veya tehditten dolayı ayrıca cezalandırılmayacaktır. Bu yazımızda incelenecek konu, idari yargı tarafından verilen kararların yerine getirilmemesi durumunda kişilerin hangi yasal yollara başvurabileceği ve kararların uygulanmamasından doğan mağduriyetlerini ne şekilde giderebilecekleridir. Yazımızda öncelikle; idari yargı kararlarının uygulanmasını zorunlu kılan Anayasa ve kanun hükmüne yer verilecek, daha sonra “hukuk devleti” ilkesi çerçevesinde yargı kararlarının uygulanmasının zorunluluğundan bahsederek, idari yargıda mevcut dava ve karar türlerini, kararlar uygulanmadığı takdirde kişilerin hangi yasal yollara müracaat edebileceklerini açıklayacağız. Ceza yargılamasının mahkumiyet dışında bir hükümle sonuçlanması hâlinde yargılamaya konu olan aynı olaylara dayanılarak kişiye disiplin cezası verilmesi masumiyet/suçsuzluk karinesi çerçevesinde ele alınması gereken bir konudur. Masumiyet/suçsuzluk karinesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/2′de ve Anayasa m.38/4′de güvence altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi (AYM) bireysel başvuru kapsamında yaptığı incelemelerde masumiyet/suçsuzluk karinesinin ihlal edildiği yönündeki iddiaları m.38/4 ve m.36 ışığında değerlendirmektedir. Maddesine göre hakim; meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılması veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilmesi halleri hariç azlolunamaz, kendisi istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz. Bu düzenleme, yargı bağımsızlığı sağlamaya yönelik hakimlik teminatını oluşturmaktadır. Böylelikle hakimlerin siyasi, sosyal ve seçime bağlı etkilerden bağımsız, en iyi hukuk anlayışlarına dayalı olarak karar vermeleri sağlanmak amaçlanmaktadır. Anayasa Mahkemesi (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv taraması sonucunda işe alınmayan kişiler tarafından yapılan çok sayıda bireysel başvuruyu karara bağlamıştır.
Fıkrasında; esas itibariyle karşılıksız kalan çeklere ilişkin özel bir ceza normuna yer verilmiş olup, diğer suç ve cezalar da bu ceza normu çerçevesinde düzenlenmiştir. Gerek bu yaptırımı tamamlayıcı nitelikte ve gerekse de doğrudan doğruya çeke duyulan güvenin temini açısından getirilen çeşitli suç tanımları ve yaptırımlar, Kanunun 7. 637 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu, içerisinde birden fazla bağımsız bölüm, eklenti ve ortak yerlerin bulunduğu yapılarda; sözkonusu bağımsız bölümler üzerinde mülkiyet ve irtifak hakkı kurulmasını, kat malikleri ile kat irtifakı sahiplerinin hak ve borçlarını, anagayrimenkulün ne şekilde ve kimler tarafından yönetileceğini düzenleyen hükümler getirmiştir. Kanun’un en uzun ve detaylı düzenlemelerinin yer aldığı beşinci bölümü, anagayrimenkulün yönetimine ilişkin hükümlere özgülenmiştir. Maddesinde düzenlenen daha sonradan mülga olan ve 6706 sayılı Kanuna eklenen 11. Maddenin Türk vatandaşları için ne koşullar getirdiği ele alınmıştır.
(4) Emrin, hukuka uygunluğunundenetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hâllerde, yerine getirilmesindenemri veren sorumlu olur. – (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır.Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerekgerçekleştirilmesidir. (3) Kişinin, talep eden devletegeri verilmesi hâlinde ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal grubamensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle kovuşturulacağına veyacezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dairkuvvetli şüphe sebepleri varsa, talep kabul edilmez. I) Deniz, demiryolu veya havayoluulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya dabu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları. (2) Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunubilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz. – (1) Kanunun açıkça suç saymadığıbir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanundayazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenliktedbirine hükmolunamaz. Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın TORUN’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti amacıyla zaman içerikli elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı metinler avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir, fakat metinlerin tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web sitelerinde yayınlanmasına iznimiz yoktur. Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar olarak tanımlanmıştır.
Burada her ne kadar icra takibi desek de bu kavramı, iflas takibini de içine alacak şekilde anlamak uygun olacaktır. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.216/3’e göre hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa ve müdafiine verilmesi veya hazır bulunmayan sanığın müdafiine verilip verilemeyeceği hususunda farklı görüşler ve Yargıtay kararları tartışılmış olup, son sözün sanık müdafii tarafından kullanılıp kullanılamayacağı ele alınmıştır. İşbu yazımızda, Türk Ceza Kanunu m.54’de düzenlenen eşya müsaderesi ile suça konu eşyanın iyiniyetli üçüncü kişiler tarafından elde edilmesi dahil bazı sorunlar incelenip değerlendirilecektir. Yeri geldikçe kazanç müsaderesini tanımlayan TCK m.55’e de değinilecektir. Bu yazımızda; 7394 Sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 213 sayılı Vergi Usul Kanun’u m.359/b uyarınca sahte belge düzenlemek ve sahte belge kullanmak suçları yönünden etkisi ve bu çerçevede uyarlama yargılaması ele alınmıştır. Haciz, bir para alacağının elde edilebilmesi için borçluya ait mal hak ve alacaklara icra dairesi tarafından hukuken el konulmasıdır. Haczin konusu borçlunun haczi kabil taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki alacakları ve diğer parasal malvarlığı değerlerinden oluşur. Borçlunun ve ailesinin yaşaması ve ekonomik varlığını devam ettirmesi gibi sosyal düşüncelerle borçlunun bazı mal ve haklarının haczedilemeyeceği veya kısmen haczedilemeyeceğine yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Dersin sonunda öğrenci muhtelif hekim suçları hakkında bilgi sahibi olacak ve hasta haklarını öğrenmiş olacaktır. Ders kapsamında tarihin en eski dönemlerinden bu yana günümüz üzerinde etkili olan önemli siyasal olaylar anlatılacak gerek Batı’da gerekse Türkiye’de siyasal iktidar-birey ilişkisini belirleyen faktörler tarihsel gelişim içinde ele alınacaktır. Derste konu ile ilgili temel kavramlar ve kaynaklardan yola çıkarak Türk siyasal hayatının gelişimi de incelenecektir.
Tahkim Kurulu tarafından duyurulan kararlar geri alınamaz ve ilgili tüm taraflar için bağlayıcıdır. Kararların geri alınamaz ve bağlayıcı niteliğinin, STM’ye sunulan başvurulara da şamil olduğu yukarıda belirtilmişti. Yukarıda belirtilen olaylar ve ağır sonuçları karşısında, FIFA disiplin yargısı ve uygulanan disiplin tedbirleri ile Spor Tahkim Mahkemesi’nden (STM) söz etmek yararlı olacaktır. Maddesine göre disiplin tedbirleri; “gerçek ve tüzel kişilerin her ikisine de uygulanabilen tedbirler”, “sadece gerçek kişilere uygulanabilen tedbirler” ve “sadece tüzel kişilere uygulanabilen tedbirler” olmak üzere üçe ayrılmıştır. Gerçek ve tüzel kişilerin her ikisine de uygulanabilen disiplin tedbirleri; ihtar, kınama, para cezası ve verilen ödüllerin geri alınmasıdır[21]. Sadece gerçek kişiler için öngörülen disiplin tedbirleri; ihtar (sarı kart), ihraç (kırmızı kart), maç oynamama, soyunma odası ve/veya yedek kulübesinde bulunma yasağı, stada girme yasağı ve futbolla ilgili herhangi bir etkinlikte yer alma yasağıdır[22]. Sadece tüzel kişiler için öngörülen disiplin tedbirleri ise; transfer yasağı, müsabakanın seyircisiz oynanması, müsabakanın tarafsız sahada oynanması, belli bir statta müsabaka yapma yasağı, müsabaka sonucunun iptali, ihraç, hükmen mağlubiyet, puan silinmesi ve alt kademeye düşürmedir[23].
(2) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına ve elkoymaya kolluk görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülki amir karar verir. (2) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına ve elkoymaya kolluk veya belediye zabıta görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülki amir veya belediye encümeni karar verir. Maddesinde 10 bend halinde düzenlenen bu fiil, aynı zamanda 2872 sayılı kanunda da düzenlenmiştir. Bu hükümle,bazı mekanlarda tütün mamulü kullanılması halinde idari para cezası verilmesi koşullarının düzenlendiğini görmekteyiz. Ancak anılan fiil Kabahatler Kanununda üç fıkralık bir “kabahat” şeklinde düzenlenmiş olmakla birlikte anılan fiil çok daha ayrıntılı ve geniş kapsamlı olarak bir kanun konusu (4207 SK) olmuştur. Kanununun (1) numaralı bendinde “kamu hizmet binalarının” kapalı alanlarında tütün mamulü tüketen kişiye ilgili idari birim amirinin yetkili kıldığı kamu görevlileri tarafından ceza verilir. Bu durumda, özel olarak “belediye” tüzel kişisi olarak olmasa da, belediyelere ait binalarda “birim amiri” sıfatına haiz belediyeciler bu cezayı verebilir. 5326 Sayılı Yasanın bu hükmü ile sokak ve mahalle aralarında dolaşıp çığırtkanlık yaparak mal ve hizmet satmak isteyenlerin çevre sakinlerini rahatsız etmelerini idari para cezasıyla cezalandırma amaçlanmıştır[24].
Derste, Ürdün, İran, Fas ve Tunus gibi ülkelerden örneklerle İslam hukukunun günümüz resmi uygulamalarına işaret edilecektir. Hukuk felsefesi, hukuk kavramı altında toplanan bütün olay ve kurumları felsefi bir yaklaşımla ele alır. İslam hukuk felsefesi dersinde İslam hukukunun amaçları, kaynakları, yöntemleri genel bir çerçeve dahilinde ve sahip olduğu kendisine has özelliklerine uygun olarak incelenmektedir. Dersin amacı, isimsiz sözleşmelerden özellikle uygulamada önemli yer tutan akitlerinden olan arsa karşılığı inşaat sözleşmesi, factoring, banka teminat mektubu, kredi kartı sözleşmesi, joint venture sözleşmesi, know-how sözleşmesi, franchising, sponsorluk sözleşmesi gibi sözleşmeleri daha ayrıntılı olarak ele almak ve bu sözleşmelere uygulanacak hukuku tartışmaktır. Derste akitlerin incelenmesiyle uygulamada gelişen sorunlar karşısında pratik sorun çözme becerileriningeliştirilmesine odaklanılacaktır. Bu dersin amacı, fail, mağdur ve suçun bir sistem halinde ele alınarak faili suça iten psikolojik, sosyolojik, biyolojik etkenlerin incelenmesi ve suçluluğa etki eden nedenlerin ortaya konulmasıdır. Kriminoloji kavramı, tarihi gelişimi ve diğer bilimlerle ilişkisi, kriminolojide araştırma yöntemleri ve bilinmeyen suçluluk, suçun nedenleri ve suçun ortaya çıkışı, suçlar ve failleri, viktimoloji, suçun tahmini, önlenmesi ve suçlulukla mücadele edilebilmesine yönelik çağdaş teori ve metotlar dersin ana başlıklarındandır.